Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen yeni Siber Güvenlik Kanunu’nun getirdiği en sert maddelerden biri, yalan veri sızıntısı iddiasıyla kamuoyu manipülasyonu yapanları hedef alıyor. Kanun, veri sızıntısı olmadığını bildiği halde, halk arasında endişe, korku ve panik yaratmak veya kurumları/şahısları hedef göstermek amacıyla gerçeğe aykırı içerik üreten ya da yayanları 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırıyor. İşte detaylar.
Son dönemde sosyal medyada birçok bakanlık, kamu kurumu ve özel şirketin veri sızıntısı yaşadığına dair iddialar ortaya atılmış, bunların çoğu resmi açıklamalarla yalanlanmıştı. Yeni kanun, bu tür iddiaların sorumsuz ve bilinçsizce yayılmasının önüne geçmeyi hedefliyor. Detaylar, yazımızın devamında.
Veri Sızıntısı ile ilgili yeni kanun etiketleri
Yapılan yeni düzenleme, vatandaşların veri sızıntısı haberlerini paylaşırken daha dikkatli olmaları gerektiğini gösteriyor. Doğrulanmamış bilgilerin yayılmasının ciddi hukuki sonuçları olabilir. Güvenilir kaynaklardan bilgi alma ve doğrulama alışkanlığının önemi bir kez daha vurgulanıyor.
Kanunun bazı kesimler tarafından eleştirildiği de görülüyor. Sızıntıların gerçek olup olmadığının tespiti ve haberleşme özgürlüğü ile ilgili endişeler dile getiriliyor. Özellikle, yetkililerin sızıntıyı örtbas etmeye çalıştığı iddiaları ve “sızıntı yok” açıklamalarının gerçekliği sorgulanıyor.
Bazı yorumcular, bu kanunun gerçek sızıntıları rapor edenleri caydırabileceğini ve devlet kurumlarının şeffaflık ve hesap verebilirliğinden uzaklaşmasına yol açabileceğini öne sürüyor. Bu konudaki tartışmaların devam edeceği aşikar.
İlginizi çekebilir: TurkNet’te sızıntı: 2.8 milyon kullanıcının verileri sızdırıldı!
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce yalan sızıntı iddialarına karşı bu tür cezalar etkili bir çözüm mü? Düşüncelerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın.
