Bugün, herkesin adını çok iyi bildiği ancak tam olarak ne işe yaradığını bilmediği bulut teknolojisini anlatacağız.
Bulut teknolojisi denince aklınıza Google Drive, Bulut sunucular vb. örnek gelecektir. Hepsini tek bir seferde ele almamız çok zor. Benzer teknolojileri kullanan Bulut (Cloud) sistemleri nasıl çalışır? Nasıl işler? Hepsini açıklayacağız.
Bulut Teknolojisi tam olarak nedir?
Veri depolama, paylaşım yapma, sanal ortamdan sunucu kullanma gibi alanlarda, düzgün bir biçimde çalışmanızı sağlar bulut teknolojisi. Bu kadar önemli olmasaydı Box, Google Drive, Mega, Dropbox, Amazon Drive, Microsoft OneDrive, Degoo, Mediafire, pCloud ve Yandex Disk gibi uygulamaları belki de hiç duymayacaktık. Bu uygulamalar kullanım verilerine göre Bulut Depolama alanında en başarılı olanları.
Düz ve basit bir şekilde çalışma mantığını anlatmamız gerekirse, elinizde bir dosya var ve bunu internet üzerinde herhangi kişiye veya topluluğa paylaşmak istiyorsunuz. Bunun gibi durumlarda işte yukarda bahsettiğimiz uygulamalar devreye giriyor. Örneğin siz “X” dosyasını Google Drive’a yüklediğiniz zaman, sizden 40.000km uzakta olan bir kullanıcı internet sayesinde bu dosyayı rahatlıkla indirebiliyor.
Peki nasıl oluyor da bu dosyaları siteye yükleyip paylaşabiliyoruz? Bunun çok basit bir mantığı var. Biz yüklediğimiz herhangi bir dosyayı aslında Google Drive’ın sunucularına yüklüyoruz. Karşı taraftaki kullanıcı bir dosyayı yüklemek istediği zaman Google Drive’ın sunucusu üzerinden bu dosyayı indirebiliyor. Dosyayı yükleyen tarafın bilgisayarı ile ilgili herhangi bir bağlantı kalmıyor. Dosya siteye yüklendikten sonra yapılan tüm işlemler Google Drive sunucuları üzerinden oluyor. (Bu tüm Bulut Depolama uygulamaları için geçerli.)
Bulut sunucular (VDS) nasıl çalışır?
Bulut sunucular sanallaştırma işleminden sonra ortaya çıkan fiziksel sunucuların bölünmüş halleridir. Bölünme sırasında HyperV adlı bir yazılım kullanılır. Bununla birlikte bölünen sanal sunuculara internet üzerinden erişim sağlanabilir. Örnek vermek gerekecek olursak, depolanan veriler size ayrılan sunucuda depolanır. Fakat idebil‘den aldığınız fiziksel disklerde dosyalarınız bulunduğu için onlara erişebilirsiniz.
İstediğiniz kadar dosya depolayabilirsiniz ancak idebil tarafından sunucunuz için karşılanan disk alanı kadar doldurmanıza imkan sağlanır. Eğer ki fiziksel sunucuda size verilebilecek daha fazla disk alanı varsa takviye yaptırabilirsiniz. Sizin herhangi bir disk yükseltmesi yapmanıza gerek kalmaz. Çünkü hali hazırda bulunan bir fiziksel sunucu kullanıyorsunuz.
Bu bulut sunucular ayrıca laaS, PaaS ve SaaS modellerini kullanır. (Ayrıca konuyu daha net anlamanız için HyperV ile sanallaştırma nasıl yapılır? Adlı yazımızı da okuyabilirsiniz.)
laaS, PaaS ve SaaS Nedir?
laaS: Sizlere temel altyapıyı sağlar, sanal makineyi, ağ ve depolamayı. Pay Per Use’a göre sunulur. (“Kullandığın kadarını öde.”)
Örnek olarak, AWS EC2, Rackspace, Google Compute Engine (GCE), Microsoft Azure, Huawei Cloud gibi uygulamaları örnek gösterebiliriz. Çünkü bu uygulamaların içerisinde de kullanacağınız kaynaklara göre tüketim maliyeti değişiyor. (Pay Per Use) Çok fazla kaynak harcarsanız sunucu maliyetiniz bir o kadar yükselecektir. Ne kadar az kullanırsanız da o kadar azalacaktır.
PaaS: Sizlere platform olarak altyapıyı sağlar. Uygulama geliştirme gibi alanlarda framework, veri tabanı yönetim sistemi, web sunucuları ve uygulama sunucuları sağlar.
Amazon Web Services (AWS) Elastic Beanstalk, IBM Cloud ve Google App Engine gibi uygulamalar ise sizlere uygulamanızı geliştirmeyi ve yönetmeyi rahat ve kullanışlı bir arayüz sayesinde sizler için çok daha farklı ve özel bir platform sağlar.
SaaS: Sizlere yazılım arayüzü sunar.
Microsoft Teams, Slack, Dropbox, G Suite (Google Workspace), Zoom, Salesforce gibi platformlar ise kullanıcı deneyimine göre uygulamalara ve dosyalara erişim sağlatan hizmetlerdir.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın.